EGE'DEN TARİFLER

Sizlere bugün Ramazan'ın son günlerinde Pakmaya'nın davetiyle katıldığım çok keyifli bir etkinlikten bahsedeceğim. Bazen firmaların bloggerlara yönelik yaptığı etkinlikler fazlaca tanıtım odaklı olup sıkıcı hale gelebiliyor. Pakmaya'nın etkinliğinde ise elbette firmanın ürünleri hakkında bilgi sahibi olduk ancak bunları bizzat profesyonel bir mutfakta deneyimleme şansımız da oldu. Gelelim günün detaylarına... Etkinlik için İzmirli yemek blogu yazarı arkadaşlarımla birlikte Pakmaya ekibi ile Tepekule'de yer alan Yemek Okulu'nda buluştuk. Burada her birimiz kendi tarifimiz olan tatlıları iftar için hazırlamaya başladık. Profesyonel bir mutfakta yemek yapmak sanırım mutfağı seven her insanın hayalidir. Bu yüzden burada çalışmaktan çok keyif aldık. Bir de arkadaşlarımla bir arada çalışmanın zevki de vardı... Tabi tatlım tutacak mı farklı mutfakta sürpriz yaşar mıyım, iftara pişer mi, soğur mu, yetişir mi gibi tatlı telaşlar da yaşadık...

Bir önceki yazımda size gittiğimiz kiraz bahçesinden ve kirazları değerlendirme faaliyetimden bahsetmiştim. bu kapsamda yaptığım kiraz reçelinden sonra bir de kiraz şerbeti yaptım. Ben tadını çok sevdim, kiraz kokulu bir meyve olmadığından karanfil ve tarçın ile aroma katmak istedim. Bu mevsim için ideal, ferahlatıcı bir lezzet oldu. Hazır içecekler yerine keşke her daim böyle sağlıklı meyve suları hazırlayabilsek... Malzemeler Yarım kilo kiraz Yarım su bardağı toz şeker 2 litre su 1 adet tarçın 5-6 adet karanfil Yapılışı Şerbeti kaynatacağımız tencereye yıkanıp sapları ayıklanmış kirazları, şekeri ve suyu ekleyin. Su kaynayana kadar harlı daha sonra kısık ateşte kirazlar yumuşayana kadar pişirin. İlk sıcaklığı çıktıktan sonra suyunu süzün, tanelerini de süzgeçten geçirerek suya ilave edin. Buzdolabında soğuttuktan sonra servis edin. Not Biz çok şekerli sevmiyoruz, tadını kontrol ederek sizin için az ise ekleyebilirsiniz.

Geçtiğimiz ay bir kiraz bahçesine davetliydik. Orada bol miktarda kiraz topladık tabii ki. Ben ilk kez kiraz topladım çok keyifli ve stres atıcı bir aktiviteydi benim için. Topladığımız kirazların bir kısmını yedik, bir kısmını eşe dosta dağıttık yine de bir miktar kaldı. Kiraz da çok dayanan bir meyve olmadığından kiraz reçeli ve kiraz şerbeti yaparak meyveleri değerlendirdim. Bugün reçel tarifimi yazacağım daha sonra da şerbeti. Kiraz reçeli yaptım deyince insanlar kirazdan reçel mi olur diye tepki veriyor genelde. Peki oldu mu evet hem de nefis oldu. Evet bir çilek bir vişne reçeli değil, çünkü kirazın daha nötr bir tadı var ve malum baskın bir kokusu da yok. Ama buna rağmen çok lezzetli oldu, bir daha yapar mıyım? Evet :) Malzemeler 4 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış kiraz 2 su bardağı şeker 1 adet kabuk tarçın Yapılışı Kirazların çekirdeklerini çıkarıp reçeli pişireceğiniz kaba alın, üzerine şekeri dökün vaktiniz varsa bu şekilde 2 saat kadar bekletin.

Akşam yemeği davetimin son tarifi de bu gördüğünüz cheesecake olacak. Aslında cheesecake tam kahve yanına ya da çay saatine eşlik edecek bir tatlı, kahvaltıdan sonra da olabilir ama akşam yemeği üzerine ben bu tarz kek, pasta vs.den ziyade sütlü ya da şerbetli tatlıları daha çok yakıştırıyorum. Peki o zaman neden yaptın diyeceksiniz haklı olarak :) Bu cheesecake o kadar güzel ki evime ilk kez gelen iş arkadaşlarımın tatmasını istedim... Aslında bu cheesecakein tarifini daha önce Vişneli Cheesecake adıyla paylaşmıştım, burada taban ve krema kısmı aynı sadece üst süslemesi farklı olsa da favori cheesecakeim olduğundan tekrar yayınlamak ve hala denemeyen varsa teşvik etmek istedim. Diğer cheesecake tariflerinden farkı ne derseniz içinde krema, labne vs yerine sadece lor olması ve eğer lorunuz da lezzetli ise ortaya enfes ve çok hafif bir lezzet çıkıyor. Malzemeler Tabanı için 1 paket pötibör bisküvi 100 gr tereyağ Üst malzeme 1 yumurta Yarım kg tatlı lor 1

Akşam yemeği davetimde yer alan salataların tariflerini yazıp tamamladım, şu yaz sıcaklarında bu hafif lezzetleri sizlerin de deneyip seveceğini umuyorum. Bugün ise ana yemeğimin detaylarını yazacağım. Açıkçası çok sevdiğimden midir bilinmez en iyi yaptığımı düşündüğüm ana yemek balık çeşitleri, daha sonra da tavuk yemekleri geliyor. Yani en zayıf olduğum alan et yemekleri. Bu yüzden bu kez biraz endişeliydim ama sonuçtan çok memnun kaldım. Gönül rahatlığıyla sizlere de önerebilirim. Bu kez eti fırın poşetinde pişirmeyi tercih ettim. Fotoğrafı akşam çektiğim için renk biraz koyu gibi görünse de eti kurumadan ve yumuşak bir şekilde pişirmeyi başarabildim :) Ben etimi  Mantarlı Kremalı Patates  ve  Sebzeli Pirinç Pilavı  ile ikram ettim, tarifler için linkleri tıklayabilirsiniz. Malzemeler 1 adet fırın poşeti 7 parça kontrfile Marinesi için Yoğurt suyu 2-3 yemek kaşığı zeytinyağ 1 yemek kaşığı soya sosu Tuz, baharat (ben Estuz baharatlı tuz kullandım) İç har

Akşam yemeği davetimde yer alan lezzetlerden biri de bu karışık sebze tabağıydı. Karışık kızartmaya alternatif olur mu? Olmaz elbette kızartmanın lezzeti başka. Ama içerdiği yağ oranı, pratikliği ve koku yaymamasını dikkate alırsak göze gayet hoş görünüyor. İster et yemeklerinin yanına ister zeytinyağlı çeşidi olarak ortaya koyun sofranızda sağlıklı ve lezzetli bir seçenek olacaktır. Malzemeler 1 adet patates 1 adet kabak 1 adet patlıcan 1 adet kırmızı biber 2 adet yeşil biber Tuz 2 yemek kaşığı zeytinyağ 1 adet fırın poşeti Sosu için 2 adet domates 1-2 diş sarımsak 1 yemek kaşığı zeytinyağ Tuz Yapılışı Sebzeleri iri küpler halinde ya da dilediğiniz şekilde doğrayın. Üzerine tuz ve zeytinyağ ekleyip karıştırın. Sebzeleri fırın poşetine koyun ve 200 derecede sebzeler yumuşayana kadar pişirin. Sebzeler pişerken sosu hazırlayın. Sos için domatesi rendeleyin, içine rendelenmiş ya da ezilmiş sarımsağı, tuzu ve zeytinyağını ekleyin suyunu çekene kadar pişirin.

Geçtiğimiz günlerde hazırladığım akşam yemeği davetimde salata ağırlıklı bir menü hazırlamıştım. Bu menüde yer alan lezzetlerden bir tanesi de enginar salatası idi. O dönemde enginarın mevsimi oluğundan soframda yer vermek istedim. Sizler de hazırlamak isterseniz donmuş enginar da kullanabilirsiniz. Genelde zeytinyağlı çeşidi olarak sofralarımızda yer verdiğimiz enginarı bu kez salatada kullanmak farklılık oldu, ortaya renkli ve lezzetli bir tabak çıktı. Sizlerin de beğeneceğini umuyorum... Malzemeler 4 adet enginar çanağı Yarım limon suyu 1 adet havuç 1 adet kırmızı biber 2 yemek kaşığı bezelye 2-3 yemek kaşığı mısır Üzeri için birkaç daldereotu ve maydanoz Sosu için Yarım limon suyu 2 yemek kaşığı zeytinyağ Tuz Yapılışı Enginarı tuz ve limon suyu eklediğiniz suda yumuşayana kadar haşlayıp süzün. Enginarı küp küp doğrayın. Havuçları enginara yakın büyüklükte doğrayın haşlayıp süzün. Bezelyeyi haşlayıp süzün. Biberi közleyip soyun, daha sonra doğrayın. Eng

Geçtiğimiz günlerde paylaştığım akşam yemeği davetimdeki salata tariflerimden bir tanesi de deniz börülcesi salatasıydı. Daha önce sizlerle bu salatanın sade halini ve yapım aşamalarını , nasıl ayıklandığını paylaşmıştım, bu kez çoban salatadan esinlenerek farklı bir dokunuş yapmak istedim ve ortaya çok iştah açıcı bir lezzet çıktı. deniz börülcesi balığın yanına olduğu kadar bence et yemeklerine de yakışıyor. Şimdi tam da zamanı iken bulursanız kaçırmayın derim. Malzemeler 1 bağ deniz börülcesi 1 adet domates 1 adet soğan Sosu için Yarım limon 1 diş sarımsak (isteğe bağlı) 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı Yapılışı Deniz börülcelerinin topraklı kök kısımlarını koparıp atın, yeşil kısımlarını bol suda bir kaç kez yıkayın. Derin bir tencereye su koyun ve ocağa alın, su kaynadıktan sonra deniz börülcelerini içine atın. Kapağı kapalı olarak yaklaşık 10-15 dakika haşlayın, süzün, soğuk sudan geçirerek pişme işlemini durdurun.(arada bir tanesini alıp kılçıklarının s