Melike'nin Sofrası



Bahar ayları ne kadar çabuk geçti, bana mı öyle geldi sizin için de öyle miydi? :) Havalar ısınıyor, bahar geldi derken bugün hazirana girdik resmen yaz mevsimindeyiz artık :) Mayıs ayındaki İstanbul gezisinin yazısını hala yazamamışken bugün sizinle bir akşam yemeği sofrasını paylaşmak istiyorum. Bu sofra zaman zaman tarifleriyle blogumu renklendiren Melikeciğime ait. Bu güzel sofrayı ve tariflerini bizimle paylaştığı için ona çok teşekkür ediyorum.

Davet sofrası hazırlamak isteyenlere fikir vermesi açısından menüden bahsedeyim:

  • Yayla Çorbası 



  • Mor lahanalı mevsim salatası
  • Fırında Tavuk
  • Pirinç Pilavı

  • Şekerpare
Bu sofrada en çok dikkatimi çekenler cici peçete halkaları, rengareng salata ve şekerpare oldu :)
 
Bir sonraki yazıda salataya renk veren mor lahana turşusunun ve şekerparenin tarifi var...

Yorumlar

  1. sevimlimutfak1 Haziran 2010 19:03

    Çok şık bir sofra olmuş. Çok sevdiğim mor lahana turşusunun tarifini merakla bekliyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Egeden Tarifler1 Haziran 2010 22:53

    Çok teşekkürler, mor lahana sıradaki ilk tarif :)

    YanıtlaSil
  3. YeMeK vAkTi2 Haziran 2010 08:39

    onlar ne kadar şirin şekerpareler öyle:))peçete halkalarını pek yakından göremedim ama eminim güzeldir:)

    YanıtlaSil
  4. Egeden Tarifler2 Haziran 2010 11:58

    Aylin teşekkürler, Melike peçete halkalarını yakından çekip gönderir belki bize :)

    YanıtlaSil
  5. MeLike2 Haziran 2010 13:54

    canım benim tabiiki gönderirim. Beğenmenize çok sevindim aslında onları sevgili tabur komutanımızın eşi ile birlikte yaptık yani ben bile yapabildiğime göre -elim böyle şeylere pek yatkın değildir-eminim herkes yapabilir ve hatta malzemeleri İzmir'de çok daha kolay bulunuyor ve çok daha ucuz -kemeraltıydı sizinle gezdiğimiz çarşı değil mi?işte orda-
    sofraya gelincee..senin sofranı görmedikleri için benimki güzel görünmüş olsa gerek.. teşekkürler bu güzel yorumlar için, bloğunda yer vererek beni onurlandırdın canım elimden geleni yapmak boynumun borcu:)

    YanıtlaSil
  6. Gönül2 Haziran 2010 14:28

    yaaa ama o sofrada bende olmak isterdimmm:)))) muhabbetiniz bol sofranız hep böyle bereketli olsun melike hanımında ellerine sağlık hayatım..öpüyorum sevgilerimle

    YanıtlaSil
  7. Egeden Tarifler2 Haziran 2010 23:38

    Melikecim, çok mütevazisin :)

    Gönül, çok teşekkürler güzel dileklerin için :)

    YanıtlaSil
  8. Murat Motor Delisi19 Ağustos 2010 10:20

    Harika bir sofra olmuş, doğrusu insan o güzelliği yemeğe kıyamaz ama ben kıyarım ve şu anki iştahımla hepsini tekbaşıma yerim gibi geliyor, ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  9. Egeden Tarifler19 Ağustos 2010 18:05

    Motor delisi, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  10. Lale22 Ağustos 2010 11:19

    Harika bir sofra olmuş, Melike hanımın ellerine sağlık, bir ara bizleri de davet etsin lütfen, bu güzellikleri bizde tatmak istiyoruz :)

    YanıtlaSil
  11. Deniz Şafak3 Eylül 2010 00:23

    Güzel ve sağlıklı bir sofra olmuş, ellerinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncenizi paylaştığınız için çok teşekkürler!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sarmaşık Kavurması

Resim
Sarmaşık,Ege'mizin güzel otlarından sadece bir tanesi... Faydaları saymakla bitmiyor,  tansiyon, kolestrol ve üreyi düşürme, iştah açma, hazmı kolaylaştırma gibi pek çok özelliği var. Mayıs ayının sonlarına kadar pazarlarda bulunabiliyor.   Malzemeler: 1 demet sarmaşık otu 1 adet soğan Zeytinyağı Tuz, karabiber   Y apılışı: Sarmaşıklar yıkanır, sap kısımları kesilir. Taze kısımları elle kırılır (bıçakla kesilince acı oluyor). Zeytinyağında yemeklik doğranan soğan kavrulur, ardından sarmaşıklar eklenir. Çok az su ekleyip kısık ateşte ot yumuşayana kadar pişirilir. Suyunu çektikten sonra tuz ve karabiberi eklenir. Bu aşamadan sonra üzerine yumurta kırılabilir , sarımsaklı yoğurt eklenebilir ya da sade de yenebilir. Not: Kuru soğan yerine taze soğanın ya da pırasanın yeşil kısımları da eklenebilir. "Acı ot" olarak da bilinen sarmaşığın kendinden acı bir tadı olduğunu da belirtmek gerekir. Pişirirken mümkünse metal kaşık değdirmeyin (acıl
Devamı

Patates Buğulama

Resim
Yengemin sofrasından paylaşacağım ilk tarif patates buğulaması. Daha önce de bu nefis lezzeti yemiş ve tarifini almıştım, birçok kez de yaptım ve her yiyen tarifini istedi, anlattığımda ise bu kadar kolay olduğuna inanamadı :) Soğan hoş bir aroma veriyor. Oldukça pratik olan bu lezzet özellikle balık ve et yemeklerinin yanına hoş bir alternatif... Zeytinyağlı olarak ortada da sunabilirsiniz, ılık olarak et yemeklerinin yanında da... Deneyin pişman olmazsınız... Malzemeler: 3-4 adet patates 1 adet soğan 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz Yapılışı: Soğanlar yarımay şeklinde yapışmaz bir tavanın dibine doğranır. Soğanların üzerine patatesler de yarım ay şeklinde doğranır (elma dilimi) Üzerini biraz geçecek kadar su, zeytinyağı ve tuzu eklenir kapağı kapatılır. Su kaynayana kadar normal ateşte daha sonra kısık ateşte patatesler yumuşayana kadar pişirilir. (suyunu tamamen çekmiş olmalı o yüzden suyu baştan çok dökmeyin, arada kontrol edip su azalmış ve patates pişmemişse sıcak su
Devamı

Fırında Akya Balığı

Resim
Akya, Akdeniz bölgesine has iri ve beyaz etli bir balık türü. Benim akya balığı ile ilk tanışmam Antalya tatilimde olmuştu, akya şiş yemiş ve lezzetine hayran kalmıştım. Ama kendi mutfağımda hiç denemedim, sanırım pek karşılaşmadım da balıkçılarda. Geçen gün akyayı balıkçı tezgahında görünce artık deneme zamanı dedim ve risksiz klasik bir usulle yaptım ilk akya denememi. Akyanın sadece ortasında kılçık var bol etli ve lezzetli bir balık. Tadı Norveç somonunu andırıyor ama levrek gibi beyaz etli.Somon gibi yağlı bir balık da değil. Yaşadığınız yerde bulursanız mutlaka denemenizi öneririm. Malzemeler (2 kişilik) 2 adet akya dilimi 4 adet sarımsak 3-4 adet küçük boy patates 5-6 adet arpacık soğanı 2-3 kaşık zeytinyağı Tuz, baharat (ben Estuz baharatlı tuz karışımı kullandım) Yapılışı Balığı yıkayın, suyu süzülsün, kalan suyu varsa kağıt havluyla kurulayın. Sarımsakları ezin, tuz, baharat ve zeytinyağı ekleyin. Sarımsaklı yağı balığın her iki
Devamı