Mekanist Gezgin&Guruları İle Starbucks'ta Kahve Sohbeti


Mekanist gezgin&guru etkinlikleri çerçevesinde durağımız bu kez Alsancak Kıbrıs Şehitleri'nde yeni açılan Starbucks Coffee'ydi. 

Starbucks'a geldiğimizde bizi Mekanist İzmir Elçisi Ceren Hanım ve Kahve Uzmanı Deniz Hanım karşıladı. Sıcak bir karşılama ve tanışma faslından sonra Deniz Hanım  kahveyle ilgili pek çok bilgiyi bizimle paylaştı. Aldığı çeşitli eğitimlerin ardından yaklaşık üç yıldır kahve uzmanı olarak Starbucks'ta çalışan Deniz Hanım, kahvenin tarihçesinden, çeşitlerine, yetiştirilmesine ve tadımına kadar çeşitli konularda çok ilgi çekici şeyler anlattı. Bu yazımda ben de sizlerle bunları paylaşmak istiyorum.


Kahvenin ilk olarak fark edilmesi M.S. 800-900'lü yıllara rastlıyormuş. Belki bir kısmınızın bildiği bir keşfedilme hikayesi var kahvenin. Dağlarda hayvanlarıı otlatan bir çoban bir gün keçilerinin daha hareketli daha enerjik olduğunu fark ediyor. Bunun sebebini anlamak için onları takip ettiğinde ne yediklerini buluyor. Kendisi de yemeye çalışıyor ama sert yapısı dolayısıyla zorlanıyor. Tattıktan sonra keçilerde fark ettiği enerjiyi kendisi de hissediyor ve bilgi almak için gidip keşişlere danışıyor. Keşişler uykusuz ve enerjik kalabilmelerini sağlayacak böyle bir kaynak buldukları için seviniyorlar ve keşişler sayesinde kahve Araplara ulaşıyor. (Kahvenin Yemen'den gelmesi deyimi de buna dayanıyor sanırım) Bugün kullandığımız kahve kelimesi de Arapça "koyu şey, özsuyu, uyutmayan" gibi anlamları olan "kahva" kelimesinde geliyormuş.


İlk kez Araplar kahvenin tarımını yapıyor ama kimseyle paylaşmak istemiyorlar :) Bunun için de çimlenmesini önlemek amacıyla haşlayıp saklıyorlarmış. Oraya gelen bir hacının birkaç kahve çekirdeğini gizlice kaçırması ile kahvenin yolculuğu Hindistan'da devam etmiş. Hindistan'dan ise Hollanda'ya geçmiş. Burada artık kahvenin ticareti yapılmaya başlanmış. Ama başta kahve sadece asiller tarafından tüketilebiliyormuş. Amsterdam Valisi, Fransa Kralı 14. Lui'ye bir kahve ağacı hediye etmiş. O zamanlar kahve "asil ağacı" olarak biliniyormuş. 14. Lui bu ağacı bahçesine diktirmiş ve bir gün oradan geçen bir subay bir dal koparıp Karayipler'e götürmüş ve kahvenin yolculuğu devam etmiş.

Daha sonra Fransa ve Hollanda arasında yaşanan bir meseleyi çözmek için tarafsız bir kişi görevlendirilmiş. Bu kişi problemi çözmüş çözmesine ama bu esnada da valinin karısına aşık olmuş. ayrılırlarken kadın kendisine bir demet çiçek vermiş arasına da kahve tohumlarını gizlemiş. Böylece kahve bu subay aracılığıyla ve tabi aşk sayesinde Brezilya'ya geçmiş :) Orada fazla miktarda üretilmiş ve ihraç fazlası olan kısmı Nestle'ye verilmiş. Burada İsviçreli bir bilim adamı 6-7 yıl kahve üzerinde çalışmış ve granül kahveye ulaşmış. Bu ilk üretimin tamamı orduya aktarılmış.


Kahvenin tarihçesiyle ilgili edindiğimiz bu bilgilerden sonra biraz da kahve hazırlama şekillerinden bahsetti Deniz Hanım. Filtre kahveyi Almanlar bulmuş, bir ev hanımı bunu ilk kez çocuğunun karbon kağıdı ile denemiş. Espressoyu bir iş adamı çalışanların mola sürelerini kısa tutma amacıyla bulmuş.

Deniz Hanım Starbucks'ın kuruluş hikayesinden de bahsetti bize. İlk Starbucks 1971'de Seattle'da açılmış ve o zaman sadece paket kahve satıyorlarmış. Burada çalışan Howard Schutz bir İtalya seyahatinde oradaki kahve mekanlarını çok beğeniyor ve bu konsepti uygulamak istiyor. Bu fikrine sıcak bakılmayınca da şirketten ayrılıyor. Daha sonra ise Starbucks'ı satın alıyor ve bugünlere geliniyor, 50 ülkede 15 binin üzerinde mağazası var şu anda... Starbucks'ın adı Mobdy Dick'ten, logosu ise bereketine inanılan siren kızından geliyormuş. 







Bilgilenme faslından sonra sıra tadıma geldi. İki çeşit kahvenin tadımını yaptık: Biri Kenya diğeri ise Blonde'du. Kahveleri tatmadan önce Deniz Hanım bizimle bu konuda da bilgilerini paylaştı. Kahve tadımının ilk aşaması koklamaydı, ikinci aşaması höpürdetme :) üçüncü aşaması dolgun yudum ve kahvelerimizi bu şekilde tattıktan sonra sıra yiyeceklerle eşleştirme aşamasına geldi. Kahve Uzmanı Deniz Hanımın önerisiyle Kenya'nın yanında Ahududulu Cheesecake ve Blond kahvenin yanında havuçlu Kek'i tattık. Uyum muhteşemdi, ne kahve tatlıyı bastırıyordu, ne de tatlı kahveyi. Kahvenizin yanına uygun tatlıyı seçmek için siz de çalışanlardan yardım alabilirsiniz.


Mekanist'in bu etkinliği de hem bilgilendiğimiz hem de güzel lezzetler tattığımız bir buluşma oldu. Bu keyifli etkinlik için Mekanist İzmir Elçisi Ceren Oluz'a, Kahve Uzmanı Deniz Gökçe'ye ve bizimle ilgilenen tüm Kıbrıs Şehitleri Starbucks çalışanlarına çok teşekkür ederiz.

Yorumlar

  1. Aaaa! Ben Kıbrıs Şehitlerine gitmeyeli yıl olmuş. Tabi hamilelik dolayısıyla kahveyi de azaltınca hiç haberim olmamış yeni Starbucks'tan :( Etkinliğe katılmayı çok isterdim. Şarabı ve kahveyi uzmanından dinlemek kadar keyifli bir şey daha yok..

    Şimdi bir de Bostanlı'ya açılıyor! Evime çok yakın.. artık oranın açılışını kaçırmam ;)

    Sevgiler,
    Idil.

    YanıtlaSil
  2. Kahve ve tatlıdan daha güzel bir ikili ne olabilir ki....
    Güzel görünüyorlar gerçekten.....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncenizi paylaştığınız için çok teşekkürler!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patates Buğulama

Sarmaşık Kavurması

Ege Usulü Zeytinyağlı Kabak