İGG ile Kemeraltı Lezzet Turu 2
Kemeraltı Lezzet Turumuzun 1. sini geçen yazımda anlatmış ve bol bol fotoğraf paylaşmıştım. Bu yazımda kaldığım yerden yani Ayşa Boşnak Börekçisi'nden anlatmaya devam edeceğim.
Burada biz kadınbudu köfte ve Boşnak mantısı tattık. Daha önce Boşnak mantısını Bosna'da da tatmış ve yoğurdun altındaki yufkayı yumuşatması dolayısıyla çok sevemediğimi söylemiştim. Ayşa'da da Boşnak mantısını tattım ve fikrim hala aynı :) Mantı dışında bir de kadınbudu köfte tattık ve oldukça lezzetliydi.
Ayşa Boşnak Börekçisi'nde en sevdiğim lezzetlerden bir tanesi bu ev lezzetindeki baklava oldu. Kesinlikle öneririm.
Bu arada Ayşa Boşnak Börekçisi tam olarak nerede diye sorarsanız Kemeraltı'ından Konak yönüne doğru devam ederken Havra Sokağını geçtikten sonra solunuzda Abacıoğlu Hanı tabelasını göreceksiniz. İşte o hanın içinde...
Havra Sokağı, Kemeraltı'nın en canlı noktalarından bir tanesi burada sebze meyve çeşitlerinden tutun balık ve diğer deniz ürünlerine kadar pek çok gıdayı tezgahlarda en taze şekliyle bulabilirsiniz. Şimdiki kadar marketlerin yaygın olmadığı çocukluk günlerimde zaman zaman annemle alışveriş için buraya gelirdik...
Havra Sokağı'nda yer alan bir helvacı... Vitrininde klasik helva çeşitlerinin yanı sıra damla sakızlı, kahveli gibi farklı helva çeşitleri de bulunan bu dükkan dikkatimi çekti.
Gül Kebap özellikle döneri ile gurme rehberimiz Ahmet Güzelyağdöken'in önerdiği yerlerden biriydi. En kısa zamanda ben de denemek istiyorum.
Ahmet Bey'in önerdiği bir başka yer ise İkiçeşmelik yolu üzerinde katlı otoparkın karşı sırasında yer alan Tire Kebap'tı. burayı da denenecekler listeme ekledim.
Daha sonra İkiçeşmelik'te bulunan katlı otoparkın en üst katına çıktık ve buradan panoramik bir seyir yaptık.
Otoparkın hemen yan tarafında bulunan ve halen restorasyon çalışmaları devam eden tarihi alan.
İkiçeşmelik yolu...
İkiçeşmelik otoparkının hemen yan sokağına girer girmez karşımıza çıkan Çorbacı Yeşiloba bir başka tadım noktamızdı.
İlk olarak beyin -yanak karışımı bir çorba geldi. Ben sakatat yiyemeyen biri olarak sadece suyunu içtim ve masada dalga konusu olduğumu sanırım tahmin edebilirsiniz. Suyu lezzetliydi :)
Bu tabakta ise kestirmeli et tattık, bir nevi beşamel sosa benzer şekilde et suyu ve unla hazırlanan kestirme et ile çok uyumlu bir lezzet ortaya çıkarmıştı, bu tadı sevdim.
Kemeraltı'nı anlatırken demiştim ya başınızı arada yukarı kaldırıp eski yapıları gözlemlemeyi unutmayın diye. Aynı şeyi İkiçeşmelik için de söyleyeceğim. Eski bir yerleşim yeri olduğundan bunun izlerini bu semtte görmem mümkün.
Bu eski evleri görünce insan kim bilir eskiden nasıl hayatlara şahit oldular, neler gördüler diye düşünmeden edemiyor.
Bu dükkan da az önce bahsettiğim İkiçeşmelik otoparkının yan sokağından girdiğimiz cadde üzerinde. Buranın bir tabelası yoktu o yüzden adının ne olduğunu bilemiyorum. Burada tezgahta gördüğünüz ürünlerin yanı sıra subya satılıyor.
Burada çok merak ettiğim subyayı ilk kez tatma imkanım oldu. Subya kavun çekirdeğinden yapılan bir içecek, çok besleyici ve faydalı da bir içecek olduğu söyleniyor. Kavun çekirdeğinin yanı sıra içinde badem de bulunuyormuş. Kaynağı Sefarat mutfağı olan bu içeceği mutlaka tadın, tabii bulursanız...
Gezimizin devamını 3. ve son yazımda sizlerle paylaşıyor olacağım.
bu yerleri pek bilmiyorum. Çok faydalı bir post olmuş. eline sağlık canım.
YanıtlaSil