Eskişehir Gezisi
Son yılların en popüler destinasyonlarından olan Eskişehir, Anadolu’nun
güzel şehirlerinden bir tanesi. Şehirde
iki üniversite olması dolayısıyla genç nüfus fazla, bu yüzden Eskişehir’de günün
her saati canlı bir hayat var. Her yerde cıvıl cıvıl, şirin kafeler, renkli dükkânlar,
gülümseyen insanlar görebilirsiniz. Gelişmiş belediyecilik anlayışı ile
yaşanası şehirlerden biri Eskişehir. Huzur dolu parkları, çeşit çeşit müzeler, lezzetli
yöresel yemekleri ve daha pek çok güzellikleri ile bu şehri sevmemek mümkün
değil. Ben farklı zamanlarda Eskişehir’e iki kez gittim, her gittiğimde farklı
yerler keşfettim. Şehri gezmek için 2-3 gün ayırmanızı öneririm.
Hafta sonu şehir çok kalabalık oluyor, hızlı trenle ulaşım
rahat, sanırım kalabalıkta bu da etkili. Yoğunluk dolayısıyla özellikle müze
girişlerinde ya da bilindik restoranlarda çok sıra beklemek gerekebiliyor.
İmkanınız varsa seyahatinizi hafta içine denk getirmeniz iyi olacaktır. Eskişehir’de
gezilecek yerlerin çoğu birbirine yürüme mesafesinde, ayrıca tramvay ile pek
çok noktaya ulaşım kolay. Bu sebeple arabasız olsanız da Eskişehir’de
rahatlıkla gezebilirsiniz.
Eski bir yerleşim alanı olan Odunpazarı’ndaki eski evler
restore edilerek turistlerin ilgisini çekecek bir hale getirilmiş. Osmanlı
mimarisini yansıtan bu evlerin bir kısmı hala konut olarak kullanılmakta. Bir
kısmı ise günümüzde cafe restoran, butik otel gibi işletmelere dönüşmüş. Restore
edilen evlerin bulunduğu dar sokaklarda dolaşmak hayli keyifli, buradaki
evlerin hepsi birbirinden güzel. İki katlı ve cumbalı evler arasında yürürken
adeta tarihte bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Evler, fotoğraf tutkunları için de güzel
malzeme sunuyor.
Bu
bölgede gezilecekler yerler arasında Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Lületaşı
Müzesi, Atlıhan El Sanatları Merkezi, Cam Sanatları Müzesi, Yılmaz Büyükerşen
Balmumu Heykeller Müzesi, Osmanlı Evi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Karikatür
Müzesi ve Şelale Park sayılabilir.
Şehirdeki en eski yapılardan olan Kurşunlu Külliyesi Odunpazarı semtinde bulunuyor. Külliye, cami, medrese şadırvan, aşevi, kervansaray, sıbyan mektebi, imaret,
şadırvan, tabhane bölümlerinden oluşuyor. Cami kısmı hizmete açık, diğer bölümler
günümüzde El Sanatları Çarşısı, Lületaşı Müzesi, Cam Üfleme Atölyesi gibi turistik
mekânlara dönüşmüş.
Lületaşı Müzesi
Kurşunlu
Külliyesi içerisindeki özel bir bölümden oluşan müze çok büyük olmamakla
birlikte ilgi çekici. Lüle taşından yapılmış 400 civarında objenin sergilendiği
müze, alanında dünyadaki sayılı örneklerden. Hemen karşısında yer alan El
Sanatları Merkezi’nde ise lületaşından yapılmış çeşitli objeler satışa
sunuluyor. Burada ayrıca ebru ve hat sanatı ile hazırlanan ürünlerin yapılışını
izleyebilir, satın alabilirsiniz. Müzeye giriş ücretsiz.
Cam Sanatları Müzesi
Odunpazarı’nda
yer alan müzelerden bir tanesi de tarihi bir bina içerisinde yer alan ve iki
kattan oluşan Cam Sanatları Müzesi. Alanındaki ilk müze olma özelliğine sahip
müzede yerli ve yabancı pek çok sanatçıya ait camdan yapılmış eserler yer
alıyor. Burası ziyaretçilerini önce girişindeki görkemli avize ile karşılıyor.
Ardından müzedeki odaları dolaşmaya başladığınızda camdan yapılmış çok değişik
ürünleri görme imkânınız oluyor. Üst kat ise Kent Belleği Müzesi. Burada
Eskişehir’e ait çeşitli fotoğraf, resim, kartpostal ve çeşitli belgeler
sergilenmekte.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller
Müzesi
Odunpazarı semtinde yer alan müze Odunpazarı’ndaki
tarihi evlerden birinde 2013’te Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in
çalışmaları sonucu açılmış. Türkiyede bir ilk olan müzede sanat, politika,
spor, basın gibi çeşitli sahalardan 160 ünlünün balmumundan yapılmış heykeli
sergileniyor. Müzede beş salon var: Birinci salonda Atatürk ve silah
arkadaşlarına, ikinci salonda çeşitli sahalardaki ünlülere, üçüncü salonda
tarihi kişilere, dördüncü salonda siyasetçilere, beşinci salonda ise Yılmaz
Büyükerşen’e ait heykellere yer verilmiş. Ayrıca bir de hediyelik eşya satışı
olan bir kısım bulunmakta. “Demokrasi”, “dünya liderleri gibi bazı bölümlerde
yasak olmasına rağmen bazı bölümlerde ünlülere ait heykellerle fotoğraf
çekilebiliyorsunuz. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu kısımlarda ise profesyonel
fotoğrafçıya çektirip çıkışta ücret karşılığında bu fotoğrafları alabiliyorsunuz.
Müzeye giriş ücreti 5 tl. Müzeden elde edilen gelir çocukların eğitimi için
kullanılıyor. Müze pazartesi hariç her gün ziyarete açık.
Osmanlı
Evi
Odunpazarı’nda yer alan
Osmanlı Evi, Atatürk’ün Eskişehir ziyaretinde kaldığı ev. Şu an müze-restoran
olarak kullanılıyor. Klasik Osmanlı mimarisinin bir örneğini görmek, iç kısmını
gezmek ya da restoran bölümünde yöresel yemekleri tatmak için gidebilirsiniz.
Karikatür
Müzesi
Karikatür Müzesi, Odunpazarı
bölgesindeki iki katlı bir evde hizmet veriyor. Yine alanında ilk olan müzede birçok
ünlü karikatüristin eserlerinin yanı sıra karikatürle ilgili eserlerin
bulunduğu bir kitaplık da var. Müzeden kitap, kartpostal ya da çeşitli hediyelik
eşyalar da satın alınabiliyor.
Eti
Arkeoloji Müzesi
Eti Arkeoloji Müzesi
Eskişehir’in önemli müzelerinden bir tanesi. 1945’den itibaren arkeolojik
çalışmalarda elde edilen ve çeşitli yerlerde korunan eserler 2010 yılında yeni
binası ile açılan müzede sergilenmektedir. Müzenin en dikkat çekici
taraflarından birisi şehrin sahip olduğu taşınmaz kültür varlıklarının
tanıtılması amacını taşıyan dijital sergidir.
1998 yılında açılan
Demiryolları Müzesi’nde demiryolu ile ilgili çeşitli objeler sergilenmektedir. Eskişehir
Tren Garı binasının bulunduğu alanda yer alan müzede tarihe tanıklık eden pek
çok materyal yer almaktadır. Girişi ücretsiz olan müze pazar ve pazartesi
günleri dışında her gün ziyaret edilebilir.
Hava
Kuvvetlerine ait eski uçakların sergilendiği bir açık hava müzesi. Parkın
içinde yer alan kapalı müzede ise pilot giysileri, maket uçaklar gibi
havacılıkla ilgili objeler bulunuyor. Müzeye giriş ücretsiz.
Türkiye’nin
ilk yerli otomobili olan Devrim arabası 1961’de
devrin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel‘in talimatıyla yapılmış ama seri üretime geçilememiştir.
Araba şimdi TÜLOMSAŞ’ın bahçesinde bir camekân
içerisinde sergileniyor.
Şelale Park, şehri tepeden
görebileceğiniz bir noktada yer alıyor. Manzaranın keyfini çıkarmak ve fotoğraf
çekmek için ideal bir nokta. Park adını burada bulunan yapay şelaleden alıyor.
İçerisinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir cafe, yel değirmeni, Don Kişot
ve Sanço Panço Heykelleri, mini amfi tiyatro, seyir terası, yürüyüş alanı,
çocuklar için oyun parkı da mevcut.
Türkiye’nin ilk yapay plajını da bünyesinde barındıran Kentpark, Eskişehir’in en güzel ve popüler parklarından biri. Denizi olmayan bir şehre ancak bu kadar güzel bir plaj yapılabilirdi... Kentpark’ta yapay plaj dışında büyük bir yapay gölet, yüzme havuzları, at binme alanları, cafe ve restoran ve yürüyüş parkurları da bulunmakta. Kentpark Gerçekten görülmeye değer bir yer, Dinlenme, gezme ve fotoğraf çekimi için ideal bir alan. Şehrin her yeri olduğu gibi burası da çok temiz ve düzenli. Plaj kısmı hariç parka giriş ücretsiz.
Sazova
Parkı/Bilim Sanat Kültür Parkı
Sazova Parkı, Eskişehir-Kütayha yolu üzerinde yer alıyor. Burası
için Eskişehir bir yana Türkiye’nin en büyük ve güzel parklarından denebilir. Park girişinde yer alan mini tren ile ücretsiz olarak
parkın etrafını gezebilirsiniz. Masal şatosu, korsan evi, akvaryum, yapay gölet, amfi
tiyatro gibi bölümleri olan geniş bir alana sahip. Özellikle masal şatosu ve
korsan gemisi, masallardan fırlamış gibi görünen yapısı ile çocukların olduğu
kadar büyüklerin de ilgisini çekiyor. Masal şatosunun içi belirli saatlerde
gezilebiliyor. Korsan gemisinin içini ise cüzi bir ücretle gezebilirsiniz.
Bunlar dışında Uzay
Evi, Bilim Deney Merkezi, Eti Sualtı Dünyası parkın diğer ilgi çekici kısımları. Park,
özellikle içerisinde yer alan etkinlik alanı ile çocuklu aileler için gün boyu
keyifli vakit geçirilebilecek bir yer.
Haller Gençlik Merkezi
Eski meyve sebze halinin restore
edilmesi ile ortaya çıkan çok hoş bir ambiyansa sahip bu mekanda güzel şeyler
tadabileceğiniz ve alışveriş yapabileceğiniz pek çok dükkan bulunuyor. Ayrıca
burada belirli zamanlarda canlı müzik dinletileri, çeşitli kültür sanat
etkinlikleri de yapılıyor.
Bütün
bu saydıklarımız dışında Eskişehir’de mutlaka yapmanızı tavsiye edeceğim bir
başka şey ise Porsuk
çayı üzerinde gondolla ya da Esbot adı verilen botlarla yapılan turlara
katılmanız.
NE/NEREDE YENİR?
Kırım başta olmak üzere çeşitli
bölgelerden göçle gelenler Eskişehir mutfağı üzerinde etkili olmuştur. Bunun
dışında Eskişehir’de Anadolu mutfağının tipik özelliği olan hamur işleri,
bulgur ve buğdayla hazırlanan yemekler önemli yer tutmaktadır. Eskişehir
denince akla gelen lezzetlerin başında çibörek gelir.
İnce ve yuvarlak olarak açılan hamura kıyma ile hazırlanmış
çiğ harcın konup yufkanın yarım ay şeklinde kapatılması ve daha sonra
kızartılması ile hazırlanır. Çibörek adlandırmasının iç harcının kavrulmadan
yani çiğ olarak kullanılmasından çıktığı düşünülse de bir başka rivayete göre
de “çi” kelimesi Tatarcada “güzel” anlamına geliyor. Çibörek, doğru yerde
yendiğinde lezzetli, yanlış yerde ise oldukça ağır gelebilen bir börek. Ben
Eskişehir’e ilk gittiğimde çok meşhur olması dolayısıyla Papağan’da çibörek
yedim, çıtır olması gerekirken servis edildiğinde yumuşaktı. İkinci seyahatimde
buraya bir şans daha vermek istedim, bu kez ise börek aşırı yağ emmişti, ilgi
ve servis ise zayıftı. Daha sonra Atatürk Bulvarı’nda yer alan Eskişehir Çiğ Börek Evi’ni keşfettim, burada yediğim çi
börek çok iyiydi.
Balaban kebabı küçük küçük kesilen pidelerin önce et suyu
ile hafifçe ıslatılması daha sonra üzerine yoğurt, tereyağlı sos, et ya da
köfte eklenmesi ile oluşuyor. Ben balaban kebabını Namlı Gurme’de yedim,
güzeldi. Ufak bir pasaj içerisinde bulunan tipik bir esnaf lokantası görünümündeki
Abdüsselam Balaban Kebap Salonu ve Tatlıdil
Köftecisi de listemdeydi ama uğrama fırsatım olmadı.
Mekanın
adı çiğ börek evi olmakla birlikte Eskişehir ve Tatar mutfağına ait pek çok
yerde bulamayacağınız özel yemekleri hazırlayıp sunan bir yer. Hafta sonu ve
yemek saatlerinde giderseniz çok kalabalık olabiliyor, biraz geç giderseniz de
yemek çeşitleri azalıyor. Zengin bir menüsü var. “Sorpa çorbası”nda kuzu eti
kullanıldığı için tadının ağır olacağını sanmıştım, ama kesinlikle öyle değil,
çok lezzetli bir çorbaydı. Burada sorpa dışında çok küçük boyutta mantıdan
hazırlanan “kaşıkbörek” çorbası da denenebilir. Hamur işleri seçenekleri
arasında ise çibörek, mantı, göbete, kavurma börek ve katlama var. Göbete çok
ince açılmış yufkaların arasına pirinç ve kıyma konarak hazırlanan oldukça
lezzetli bir börek. Kavurma da harç olarak göbeteye benzeyen şekli farklı bir
börek. Katlama ise yine göbetedeki gibi ince bir hamurun katlanıp pişirilmesi
ile oluşan ne tatlı ne tuzlu bir hamurişi, ortasına şeker konularak servis
ediliyor. Ana yemek olarak balaban kebabı, kuzu incik ve safranlı pilavla
hazırlanan kol sarma ya da bu çeşitlerin karışık olarak yer aldığı et savut
tercih edilebilir. Bu şehre turist olarak geldiyseniz ve sizin için bu yöresel
tatları hazırlayacak Eskişehirli bir aile yoksa burayı kesinlikle tavsiye
ederim.
Namlı Gurme
Namlı
Gurme hem şarküteri ve kahvaltılık başta olmak üzere çeşitli gıdaları satın
alabileceğiniz bir yer. Ben ev yapımı sucuk ve paketlenmiş olarak aldığım
kavurmayı çok beğendim. Aynı zamanda restoran kısmında da kahvaltı, ev yemeği,
balaban kebabı ya da ızgara çeşitlerini deneyebilirsiniz.
Pino Hamburger
Pino
Hamburger Eskişehir’in en eski ve en sevilen hamburgercilerinden biri. Ev
yapımı hamburger yapan mekanın birçok şubesi de var. “Pino hamburgeri” Pino
tava” deneyebilecekleriniz arasında. Hamburgerin ekmeği lezzetli ve içeriği
zengin.
Met Helvası
Met helva lezzet olarak
pişmaniyeyi andırıyor, form olarak ise farklı. Pişmaniyenin ince uzun ve
sıkıştırılmış hali denebilir. Met helvasının sade,
kakaolu, fıstıklı gibi çeşitleri bulunmakta. Pek çok yerde sadece helva satan dükkânlar var. Balkan Şekerleme, Met Helva,
Eriş Helva bunlardan bazıları.
Doyuran Kahvaltı Salonu
Doyuran Kahvaltı Salonu, küçük olmasına rağmen çok ünlü ve
kahvaltı için tercih edilen bir mekan. Kahvaltı çeşitleri, gözleme, menemen,
pastırma ve sucukla hazırlanan yumurta çeşitleri, ballı süt öne çıkanlar
arasında.
Mazlumlar
Muhallebicisi, Haller Gençlik Merkezi’nde bulunuyor. 1927’den beri hizmet veren
mekanda keşkül, kazandibi, tavuk göğsü, krem karamel, fırın sütlaç, sütlü
kadayıf, triliçe, ekmek kadayıfı gibi tatlı çeşitlerini bulabilirsiniz. Ben
sütlü tatlıları çok seven biri olarak seçim yapmakta zorlandım ve gelincik
şerbeti ile soslanan su muhallebisini bir de damla sakızlı muhallebisini
denedim, gerçekten güzeldi. Bir de “borovnica” adlı böğürtlen ve yaban
mersininden elde edilen bir içecekleri var. Soğuk tüketilen bir içecek olduğundan
daha çok yaza uygun, kışın ise salep denenebilir. İçeceklerden bahsetmişken
Eskişehir’de şıra ve boza da yaygın. Ben deneyemedim ama boza
için Karakedi Bozacısı öneriliyor.
Burada saydığımız mekanlar dışında Porsuk nehri etrafında
pek çok cafe ve restoran bulunuyor. Daha çok gençlerin tercih ettiği bu bölgeyi
de keşfedebilirsiniz.
Eskişehir’den alınacak
şeylerin başında bu şehre özgü bir yeraltı zenginliği olan lületaşından
yapılmış objeler geliyor. Bunları Kurşunlu külliyesindeki el sanatları
merkezinde, Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nda ve şehrin pek çok yerinde
bulabilirsiniz. Odunpazarı’nda
bulunan Atlıhan El Sanatları Çarşısı, lületaşı dışında da pek
çok hediyelik ürünün bulunabileceği bir yer. Atlıhan, eskiden han iken daha sonra
restore edilerek çarşı işlevi görmeye başlamış. Çukur Çarşı ve Esnaf Sarayı da
alışveriş için tercih edilebilecek diğer noktalar.
Cam ürünler de alışveriş için bir başka seçenek. Kurşunlu külliyesindeki
cam üfleme atölyesinde cam işleme sanatına dair
örnekler izleyebilir ve bu ürünlerden satın alabilirsiniz.
Doktorlar
Caddesi’ndeki giyim ve takı dükkanları ilgi çekebilir. Yerli halk ise daha çok
trafiğe kapalı bir bölge olan Hamamyolu Caddesinde bulunan mağazalardan
alışveriş yapıyor. Öğrenci nüfusun fazlalığından dolayı
Eskişehir’de fiyatlar genel olarak çok yüksek değil. Alışverişe meraklıysanız Espark,
Neoplus gibi büyük alışveriş merkezlerini de gezmek isteyebilirsiniz.
NEREDE KALINIR?
Ben Eskişehir’e ilk
gidişimde Albatros Otel’de konakladım. Şehrin merkezinde bulunan otelden birçok
yere yürüyerek gidilebiliyor. Otel cadde üzerinde işlek bir noktada, hemen
önünde tramvay durağı bulunuyor. Ulaşım açısından çok rahat bir konumda. İkinci
gidişimde Merlot Otel’de kaldım. Buradan da memnun kaldım, odaları geniş ve
ferahtı, kahvaltısı kalite ve çeşitlilik anlamında güzel. Konaklama için otantik
bir yer arıyorsanız Odunpazarı bölgesinde yer alan butik otellere de
bakabilirsiniz.
Eskişehir
tarihi ve doğal güzellikleriyle, modern görünümüyle, temiz ve düzenli haliyle,
güleryüzlü insanlarıyla, lezzetleriyle kesinlikle görülmesi gereken şehirlerin
başında geliyor. En kısa zamanda bir Eskişehir seyahati yapın ve Odunpazarı’nı
gezmeden, Porsuk nehrinde bir bot ya da gondol turu yapmadan, ünlü parklarını
görmeden, çibörek yemeden, lületaşından bir şey almadan dönmeyin.
Keşke sizi tanıma fırsatım olsaydı çiğ borek konusunda haklısınız birde Ayten usta vardı keşke onada ugrasaydiniz tekrar gelirseniz mutlaka kahvaltı yapın derim Ayten ustada güzel şehrimizi çok güzel anlamışsınız
YanıtlaSil