İGG ile Kemeraltı Lezzet Turu 1


Yaşadığınız şehri turist gibi gezmeyi denediniz mi hiç? Her gün geçip hiç durup bakmadığınız güzelliklere bakmayı, her gün gördüğünüz bir yerin fotoğrafını çekmeyi, hikayesini dinlemeyi bir deneyin. 

Mesela Saat Kulesi İzmir'in simgesidir, ama ben şimdiye kadar ne bu yapının fotoğrafını çektim ne de Saat Kulesi önünde bir fotoğrafım var. Oysa defalarca kez buradan geçmiş, burada birileriyle buluşmuşumdur. Ve İzmir'e bir başka şehirden gelsem ilk fotoğrafını çekeceğim şeylerden biri de bu simge yapı olurdu.


Bu düşüncelerle daha önce birkaç etkinliğine katıldığım İzmir Gurme Guide'ın Kemeraltı Lezzet turuna katıldım. Buluşma noktamız -pek çok İzmirli'nin olduğu gibi- Saat Kulesi önü idi. Rehberimiz ise Ahmet Güzelyağdöken'di.


10 kişilik bir grup olarak Kemeraltı sokaklarında dolaşmaya başladık. İlk gözümüze takılan yer Ali Galip'ti. 1901'den beri çikolata ve tatlılarıyla hizmet veren pastane hala ürünlerini İzmirlilerin beğenisine sunuyor.


Kemeraltı turunda ilk lezzet durağımız Antalya Börekçisi'ydi. defalarca kez önünden geçtiğim bu yerde daha önce hiç börek yememiş olmamın ne büyük kayıp olduğunu anladım. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi usta böreği tamamen elinde döndürerek açıyor ve o incecik çıtır çıtır hamurla yapılan börek müthiş lezzetli oluyor. Biz kıymalı, ıspanaklı ve sucuklu çeşitlerini tattık. Her biri çok güzeldi, ister kahvaltıda ister diğer öğünlerde yiyin ama mutlaka bu börekleri tadın derim. Böreklerin üzerine ise tatlı niyetine içi tatlı lorlu üzeri pudra şekerli bu böreği yedik, bu da farklı ve hoş bir lezzetti.


Antalya Börekçisi'nden çıktıktan sonra solda küçük bir pasajda yer alan Elgani benim için yine geç keşfedilen bir lezzet. Burada badem ezmesi, ceviz ezmesi ve fıstık ezmesi tattık. Hangisi daha güzel ben karar veremedim, bir de siz deneyin...


Doyuran Manisa Kebap Ahmet Güzelyağdöken'in kebap için önerdiği bir mekan. Burada tadım yapmadık ama ben daha önce birkaç kez Manisa kebabı yedim, gayet lezzetliydi gerçekten de.


Sonraki lezzet noktamız meşhur Kemeraltı Turşucusu'ydu. Burası da birçok kez önünden geçtiğim bir yer. Sanırım İzmir'de yaşayan herkes biliyordur. Burada bardakta turşu suyu içtik ve turşu tattık. Turşu suyu beni çocukluğuma götürdü...


Tabaklar Balık Lokantası yine Ahmet Beyin önerdiği mekanlar arasındaydı. Burada da tadım yapmadan devam ettik. Burada daha önce birkaç kez kılçıksız olduğu için zahmetsiz balık dedikleri balıklarını yemiş ve çok da sevmiştim. Bu mekanı daha sonra size daha detaylı anlatmayı düşünüyorum, gitmeniz için öneririm.


Salepçioğlu Hanının karşısında Özsüt'ün Sefer Usta adıyla açılan ilk şubesini görüyor ve yine çocukluğumuzu hatırlıyoruz. Burada yediğim kaymaklı kazandibi çocukluğumun unutulmaz tatlarından.


Tabii Kemeraltı'nı dolaşırken sadece lezzete odaklanmıyoruz, etrafa da bu kez farklı bir gözle bakıyoruz. Özellikle ara sıra kafanızı kaldırıp yukarı doğru baktığınızda eskinin izlerini taşıyan binaları görmek mümkün. Bu tarz yapılar hep içinde kimler yaşadı, ne hayatlara sahne oldu diye düşündürmüştür...


Salepçioğlu Hanının içinden arka tarafa doğru geçtiğimizde karşımıza Salepçioğlu Camii çıkıyor. İtiraf edeyim bu camiyi daha önce görmemiştim ya da fark etmemiştim. Dedim ya bu kez Kemeraltı'nda farklı bir dikkatle dolaşıyoruz.



Caminin yan tarafından devam edince karşımıza çıkan Köfteci Okan da turumuzda önerilen bir başka  mekandı.



Kemeraltı turumuzda Ahmet Bey'in önerdiği mekanlar arasında Değirmen de vardı. Burası yine İzmirli lezzet düşkünlerinin iyi bildiği ve alışveriş için tercih ettiği bir yer. Ben de Kemeraltı'na yolum düştükçe Değirmen'e gidiyorum. Burada fotoğrafta da kısmen görebileceğiniz gibi kurutulmuş sebzelerden bakliyata baharat çeşitlerinden kuruyemişe, un çeşitlerine kadar gıda ile ilgili aradığınız pek çok şeyi bulabilirsiniz. İlk gittiğinizde göreceğiniz pirinç, bulgur, fasulye çeşitleri eminim sizi şaşırtacaktır.



Rehberimiz Ahmet Beyin önerdiği bir başka mekan Billur Et lokantasıydı. Gördüğünüz gibi esnaf lokantası tarzında çeşitli sulu yemeklerin olduğu bu mekan oldukça iştah açıcı görünüyordu.

Kemeraltı'nda bu kadar gezdikten sonra elbette acıktık ve öğle yemeğimizi yemek üzere Ayşa Boşnak Börekçisi'ne doğru yol aldık. Bir sonraki yazımda lezzet turumuzun devamını anlatacağım takipte kalın...

Yorumlar

  1. Ben de aynı düşüncedeyim. İstanbul'da yaşa ama Kız Kulesine hiç gitme veya adalara kırk yılda bir git. Çok iyi yapmışsınız biz de sayenizde İzmir turu yaptık. Hepsine de imrendim. Hele o turşular ve yemekler. Bu güzel ve tanıtıcı paylaşım için teşekkür.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yorumunuz için teşekkür ederim. Okuyana da aynı keyfi verdiyse ne mutlu bana.

      Sil
  2. Müberra'cığım sayende bir daha gezmiş oldum :) Her boş vakitte Kemeraltı'nda gezdiğimden pek çok yerini biliyordum ama gene de dikkat etmediğim bir iki yeri varmış, en kısa zamanda gezmek için notumu aldım çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Bende katılıyorum Müberra'cım,
    Billur Et Lokantası'na çok gitmişliğim var. Değirmen'den de çok alış veriş yaptım. Saat kulesi'nin önünde benimde fotografım yok. İlk fırsatta çektireceğim. Çok güzel bir yazı dizisi. Güzel düşünmüşsün. 2 ve 3 ü bekliyorum. Kocaman sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncenizi paylaştığınız için çok teşekkürler!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patates Buğulama

Sarmaşık Kavurması

Ege Usulü Zeytinyağlı Kabak